Kılıç Ali Paşa Cami
Rivayet odur ki, Kılıç Ali Paşa kendi adına bir külliye yapmak arzusundadır ve ilgili makamlardan bir yer ister. Burada kendisinden hoşnut olmayan makam sahibi/sahipleri “O kaptan-ı Derya değil mi, bütün denizler onun değil mi? Varsın camisini denize yapsın.” deyip işi uzatırlar. Bunun üzerine Paşa “madem denizler benim, ben de burayı doldurur ve külliyemi buraya yaparım” der ve denizin bir kısmını doldurur, doldurduğu yere de külliyeyi inşa ettirir. Bu konu ile okuduğum bir kitapta Paşaya “git camini denize yap” diyen kişi olarak Sultan III. Murad geçmektedir. Bir Sultanın donanma komutanına bu cevabı vermesi için o gözden çıkarmış olması gerekir ki elimizde böyle bir bilgi yoktur.
Yukarıda anlatıldığı üzere caminin daha doğrusu külliyenin banisi Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa’dır. Kaptan-ı Derya günümüzün donanma komutanıdır. Mimarı ise Mimar Sinan’dır. Bununla birlikte Osmanlı döneminde yazılı bazı kitaplarda külliyenin medresesi, Mimar Sinan’ın yaptığı eserler arasında geçmez.
Bu duruma tarihçilerin yorumu, esere Mimar Sinan’ın başlaması ve vefatından sonra da başka bir mimar tarafından tamamlanması şeklindedir.
Kılıç Ali Paşa 16. yüzyılın ünlü denizcilerindedir. Kaptan-ı Derya olmadan önce Uluç Ali Paşa olarak bilinirdi. 1572 – 1587 yılları arasında yaklaşık 15 yıl boyunca kaptan-ı derya olarak hem II. Selim ve hem de III. Murad devrinde Osmanlı Donanması’nda görev almıştır. 1587 yılında da vefat etmiştir.
Kılıç Ali Paşa’nın aslı İtalyan’dır. Gençliğinde papaz olmak için gemi ile Napoli’ye giderken Osmanlı korsanları tarafından esir alınmıştır. Daha sonraki yıllarda Müslüman olur, denizlere açılarak korsanlık yapmaya başlar ve Uluç adını alır. Zamanında “Uluç” adı, Arap olmayan korsanlara verilen bir isimdi. 1548 yılında Turgut Reis ile birlikte Osmanlı’ya doğrudan hizmet etmeye başlar. Kazandığı savaşlar nedeniyle gösterdiği yararlılıkların ardından, İnebahtı Savaşı’ndaki yenilgi sonrasında donanma komutanı yani kaptan-ı derya olarak atanmıştır. İnebahtı Savaşı Kılıç Ali Paşa’nın aklınızda kalmasını sağlayacak çok önemli bir savaştır. Türk Denizcilik Tarihi açısından son derece önemli olan bu zaferi “Biz sizin kolunuzu kestik, siz ise bizim sakalımızı” diye özetlesek herhalde yanlış olmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder